Ahmet Şerif İZGÖREN (kimdir?)' in adını ilk kez
Hıdır Kişisel Gelişiyor ile duymuştum. Ama eminim ki birçok insan seminerlerine katılmış ve hatta kitaplarının çoğunu okumuştur bu üstadın...
Seminer videosunu bilgisayarımda izlemeye başladığımda; daha evvelden birçok programını izlediğim ve kitaplarını okuduğum ve aynı zamanda fikirlerinden çokça faydalandığım
Doğan CÜCELOĞLU (kimdir?) hoca geldi aklıma.
Tarz aynı tarz ama konu farklıydı sanki. Ya da konu demeyelim de izlenen yol farklıydı. Aslında varılmak istenilen hep aynıydı. Varılmak istenilenin bir kusuru yoktu, varılmak istenene giden yolu bulamayan bizlerindi kusur. O yüzden de bu kişiler bizim adımıza eğitimlerini tamamlayıp, yol haritamızı çizmişler. Teşekkür ederiz.
Seminerde neler var neler yok anlatmadan önce size bu süper iş eğitim videosunun indirme linkini vermek istiyorum..
SÜPER İŞ EĞİTİM VİDEOSU İNDİR !!!Şimdi seminere dönecek olursak; seminer 3 bölümden oluşuyor.
1-Kendimizi Tanıyalım:a-Hayat Amacı
b-Gelecek Hayali
c-Değerlerimiz
2-Hedeflerimiz ve İhtiyaçlarımız:a-Gelecek Hedefimiz
b-İhtiyaçlarımız
3-Düşünce, Mücadele, Yaratıcılık ve Eğitim:a-Olumlu-Olumsuz Düşünce
b-Mücadele Ruhu
c-Yaratıcılık ve Eğitim
Konular arasında tam bir bütünlük var. Allah için sapmalar ve kopmalar yok. Ayrıca eğlendirici bir üslup ve katılımcı bir yaklaşım da özellikle ve birazda fazlaca kullanılmış. Konuşmacı, kelimeleri tam bir bütünlük içinde net ifadelerle; jestler ve mimiklerini de kullanarak akıcı, eğlendirici, katılımcı ve daha da önemlisi hep bir merak fırtınası estirerek arka planda da aslında bilinen ama farkındalık duygularının körlüğü nedeniyle hep asla hiç fark etmeden es geçtiklerimizi güncellemek suretiyle akademik bir dille anlatıyor.
Birinci Bölüm
KENDİMİZİ TANIMAa-Hayat Amacı: Her insanın dünyaya gelmesi ve dolayısı ile bir hayat serüveni sürmesi sebebiyle bir hayat amacı olmalıdır. Bu hayat amacı denilen kavram öyle ısmarlama bir şey değildir. Sağlam karakter, inanç, zekâ ve yaratıcı düşünce bileşenlerinden oluşur. Bu da zaten kişinin özünde olması gerekir.
Hayat amacı kişiyi yaşadığı toplumun çarkını döndüren dişlilerden biri haline getirir. Ve aslında o çok değerlidir. Bu yüzden de hayat amacı olan kişilerin mutlulukları kendilerinden çevrelerine poztif düşünce ve enerji olarak halkalar halinde yayılır. Kişinin hayat amacı toplumun hayat amacı haline gelir. Hayat amacı insanın gözüne ışık getirir.
b-Gelecek Hayali: Gelecek hayali insanoğlu için olmazsa olmaz gibi bir şeydir. Ancak bazı insanlar gelecek hayaliyle, gelecek hedefini birbirine karıştırırlar. Aradaki fark şudur; hedefler ulaşılabilir, oysa hayaller ulaşılmazdır. Gelecek hayali insana yaşama arzusu vererek, hedeflere ulaşmada öncülük eder. Eğer siz inanırsanız hayaliniz size yol çizer. İnanç ise görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız başkalarının göremediklerini görürsünüz. Yani hayal etmeye başladınız demektir.
c-Değerlerimiz: İnsanların kendisi ve geleceği ile ilgili kararları en sağlıklı bir şekilde alabilmesi için bir hayat ağacı olması gerekir. Yani kişinin hayata ilişkin; kriterleri, felsefi görüşü ve yaklaşımları olmalıdır. Ve aynı zamanda olması gereken yerde, olması gerektiği zamanda bulunma gibi bir zorunluluğu olmalıdır. Aksi taktirde başarılı olması, mutlu olması ve mutlu etmesi çok zordur.
İkinci Bölüm
HEDEFLERİMİZ ve İHTİYAÇLARIMIZ
a-Gelecek Hedefimiz: Hedeflerin belirlenmesinde hayal gücünün önemi birinci sırada yer alır. Hayaller oluşturulurken herhangi bir kriter olmaz. Çünkü o an için görünmez ve tıpkı yıldızlar gibi ulaşılmazdırlar. Hedefler ise hayallerin iyice olgunlaşıp belirginleşmesi sonucu meydana gelir. Hedeflerde kriterler vardır. Birincil kriter kişinin kendisidir. Hedefler kişi için,
1-Tatmin edici olmalıdır
2-Ortak olmalıdır
3-Mantıklı olmalıdır
4-Belirgin olmalıdır
5-Ulaşılabilir olmalıdır
6-Limitleri (zaman, sayı ve finans) ölçülebilir olmalıdır.
Hedefle temenniyi asla karıştırmamak gerekir. Hedef ulaşılabilir, temenni ise sadece iyi niyetten öteye gitmez. Ayrıca hedefe ulaşmak için her yol mubah değildir. İnanç, vicdan ve toplumsal kriterlerde güdülmelidir. Kişi orijinal olmalıdır. Aksesuarlar her an düşebilir ve biz bile kendimizi tanıyamayabiliriz.
b-İhtiyaçlarımız: İhtiyaçlar kişinin neleri olduğu değil de, gerçekten nelere ihtiyacı olduğu denkleminden yola çıkılırsa daha sağlıklı bilgilere ve sonuca ulaşılabilir.
Her insanın villası, arabası, banka hesapları vs..vs.. olmasından ziyade, ben varım ve benim sürdürmek zorunda olduğum bir hayatım var demesidir mantıklı olan. İşte ben varımla sürdürmek zorunda olduğum bir hayatım var arasındaki ihtiyaçlar bizim gerçek ihtiyaçlarımızdır. Bunların ne kadarını başarırsak işte gerçek zenginlik ölçülerimiz ve ihtiyaçlarımız bunlar olurlar.
Üçüncü Bölüm
DÜŞÜNCE-MÜCADELE-YARATICILIK ve EĞİTİM
a-Olumlu-Olumsuz Düşünce: İnsanın elinde iki tane düşünce modeli vardır. Bunları olumlu-olumsuz düşünce olarak adlandırabiliriz. Olumsuz düşünce bir nevi karanlığa doğru yürüyüp, oraya küfretmek gibi bir şeydir. Olumlu düşünce ise güneşe bakmak gibi aydınlığa doğru yürümektir. Olumlu düşünce hayatın birçok alanında içine düşülen açmazları akıl yoluyla inanç ve sevgi de ekleyerek bu açmazları aşmaktır. Yani olumsuzu olumluya dönüştürme sanatıdır. Tabi bu eğitimle gelen bir süreçtir. Olumlu düşünce olumlu davranışa, olumlu davranışta olumlu kadere dönüşür.
b-Mücadele Ruhu: İnsanların aldıkları eğitimin ve sahip oldukları mal-mülk gibi somut kavramların hayatını idame ettirmekte tek başına yeterli olmadığı, mücadele ruhu olmaması durumunda ufak bir fırtınanın bile hayatlarını altüst edeceği aşikardır. Bu sebeple gerek kariyer gerekse mal-mülk edinmede yön yukarı doğru ama basamak basamak süreçleri yaşayarak ve öğrenerek emin adımlarla olmalıdır. Asansörle asla...
c-Yaratıcılık ve Eğitim: İnsanların fikir ve proje alanlarında daha fazla gayret göstermeleri ve ARGE çalışmaları yapmaları her zaman sonuca olumlu katkı sunar. Fikir ve proje iki ayaklıdır. Fikir başlamak, proje başlananı bitirmek, tamamlamaktır.
Yaratıcılık eğitim ve zeka ile direk ilgili bir kavramdır. Eğitim insanın hayal gücünü büyüleme sanatıdır. Yaratıcılık ise sınırların dışına çıkabilmektir.
Eğitimde ezbercilikten kaçınarak, öğrenmeye yönelmeliyiz. Ezber hafızayı doldurur, anlamak ise daha az yorucu ve etkilidir. Zira detayları kaçırmaz ve böylece bütünü görebilir insan.
Çıkarılması Gereken Sonuç: Her insanın hayatı kendi avuçları içinde bir kelebek ise, onun canlı ya da cansız olması kişinin elindedir.
Yaşam koçunun konu ile ilgili eserlerini aşağıya ekledim...
 |
Kelebek DVD Ahmet Şerif İZGÖREN
|
 |
Avucunuzdaki Kelebek Ahmet Şerif İZGÖREN
|
 |
Hıdır Kişisel Gelişiyor Ahmet Şerif İZGÖREN
|